“…Saraylar saltanatlar çöker 
kan susar bir gün 
zulüm biter. 
Menekşelerde açılır üstümüzde 
leylaklarda güler. 
bugünlerden geriye, 
bir yarına gidenler kalır 
bir de yarınlar için direnenler…”

Adil yargılanma talebiyle 297 gündür ölüm orucundaki Mustafa Koçak, göz göre göre hayatını kaybetti. Tek isteği adil yargılanmak olan Mustafa Koçak son hücresine kadar direnerek toprağa düştü.

Mustafa Koçak anne ve babası ile

Zalim Zulmünde boğulasın emi!

Anne ve babası, yoldaşları, vicdanlı insanlar çok ama çok çırpındı, olmadı. Vicdansızlara, adaleti olmayanlara seslerini duyuramadılar. Mustafa Koçak bugün, Kırıklar F tipi hapishanesinden ailesiyle telefon görüşmesi yapmıştı. Söz konusu görüşme sosyal medya hesabından yayınlandı. Görüşmede Koçak’ın artık konuşmakta bile güçlük çektiği görülüyordu.

Artık nefes alamıyorum, ayaklarım kıpkırmızı oldu demişti

Kız kardeşinin “Neyin var, nasılsın?” Mustafa Koçak, “Ayaklarım kıpkırmızı oldu, kan topladı. Bütün vücudum şişti. Artık nefes alamıyorum.” diyerek cevap veriyordu.

“Abi lütfen biraz daha dayan, avukatı arayacağım.”

Kardeşinin ağlayarak, “Abi lütfen biraz daha dayan, avukatı arayacağım.” demesi üzerine ise Koçak, “Çok zamanım yok. Artık nefes alamıyorum. Kıpırdayamıyorum. Pazar günü telefona bile çıkamayabilirim.” diyordu. Babasının, “Mustafa nasılsın yavrum?” demesi üzerine ise Koçak, “Baba çok kötüyüm. Yarın ne olur bilmiyorum. Nefes alamıyorum artık.” diyor. Annesi de telefonda oğlu için, “Mustafa’m, nefesine kurban olurum.” diyerek gözyaşı döküyordu.

Her iftar açtığınızda Mustafa gelsin gözlerinizin önüne

Adaleti kendi çıkarları için gece gündüz yiyen ey zalimler, her iftar açtığınızda bir çift açık göz, mezarı üzerinde bir gelinlik ve Mustafa’nın 29 kiloluk acılar içindeki bedeni gelsin gözlerinizin önüne. “Şeyh Edebali’ nin Osmangazi’ye söylediği gibi “Ey oğul! İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” Şimdi siz insanı öldürüyorsunuz. Hemde adaletli yargılanmak isteyen bir insanı! Zalim Zulmünde boğulasın emi!

Şimdi İbrahim’i yaşatma zamanı!