Askeri İstihbarat Servisi’nin başına ilk kez bir kadın atanıyor. Alman ordusunda askeri savcı olarak görev yapan Martina Rosenberg MAD başkanlığına seçildi. Rosenberg’in ilk görevi aşırı sağcı askerleri araştırmak. İç istihbaratın son açıklanan raporunda Asker içinde de kurumsal bir ırkçılığın olmadığının altı çizilmişti.

Şevket Dalboy

Alman ordusunda Irkçı askerlerin takibinde yaşanan hatalar nedeniyle MAD başkanlığı görevinden alınan Christof Gramm’ın yerine ordunun askeri savcılarından Martina Rosenberg’ın atandığı açıklandı. Atama, Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer tarafından Federal Meclis Savunma Komisyonu’nda duyuruldu.

Modernleşme ve Irkçılıkla mücadele

Bakan Kramp-Karrenbauer de atamayla ilgili Komisyon’da yaptığı açıklamada, Rosenberg’den yeni görevinde MAD’ın modernleştirilmesini ve ordu içindeki aşırı sağcılarla mücadele etmesini istediğini söyledi. Kramp-Karrenbauer, „Sayın Rosenberg gibi alanında çok tecrübeli, iletişime açık ve kendine güvenli bir yönetici bulmuş olmamızdan dolayı mutluyum“ şeklinde konuştu.

Irkçılığa „sıfır tolerans“ çağrısı

Kramp-Karrenbauer’ın geçen Perşembe günü MAD’nin Köln merkezinde Christof Gramm ile uzun bir görüşme yaptığı Alman basınına yansımış, ardından Gramm’ın görevden alındığı açıklanmıştı. Savunma Bakanlığı 1958 doğumlu ve yargı kökenli olan Gramm’ın erken emekliliğe ayrılacağını belirtmişti.

KSK içindeki aşırı sağcılar

Alman ordusundaki aşırı sağcılarla ilgili devam eden tartışmanın odağında ise Alman Komando Özel Kuvvetleri (KSK) bulunuyor. KSK bir süre önce, bünyesindeki bir bölükte aşırı sağcılığın mevcut olduğu suçlamalarıyla gündeme gelmiş ve Kramp-Karrenbauer’in girişimiyle söz konusu bölüğün lağvedilmesine karar verilmişti.

700 kadar şüpheli Irkçı

MAD’a şimdiye kadar Alman ordusundan 700 kadar şüpheli aşırı sağcı vakanın iletildiği belirtiliyor. Yeni MAD Başkanı’nın da bu aşırı sağ vakalarının soruşturulmasını sağlaması bekleniyor.

Çarpıcı bulgular

Savunma Bakanlığı içinde oluşturulan bir çalışma grubunun hazırladığı 55 sayfalık bir raporda özel kuvvetlerle ilgili çarpıcı bulgular yer alıyor. Raporda KSK’da her düzlemde denetimden sorumlu birimlerin aşırılıkçı eğilimleri fark edemediği ya da önemsemediği kaydediliyor.