Almanların korkularıyla ilgili yapılan bir anket çok şaşırttı. Anket ABD Başkanı Trump’ın en büyük endişe kaynağı olmayı sürdürdüğünü ortaya koydu. Almanlar ikinci olarak ise koronavirüsten ziyade salgının ekonomik etkilerinden endişe ediyor.

Şevket Dalboy

Alman halkının korkularını mercek altına alan ve 1992’den bu yana her yıl yapılan anket şaşırtıcı sonuçlar ortaya koydu. R+V sigorta şirketinin yaptırdığı anketin bu yılki sonuçlarına göre Almanların korku endeksi koronavirüse rağmen 28 yılın en düşük seviyesine geriledi.

Dünyanın daha tehlikeli bir yer haline gelmesinden korkuyor

8 Haziran-21 Temmuz tarihleri arasında 14 yaş üstü 2 bin 400 kişiyle yapılan ankete katılanların yüzde 53’ü Trump’ın izlediği politikaların kendisini endişelendirdiğini belirtirken bu politikalar sonucu dünyanın daha tehlikeli bir yer haline gelmesinden korkuyor. Trump geçen yılki ankette de Almanların en büyük endişe kaynağı olmuştu.

“Trump kaynaklı endişeler anlaşılabilir“

Siyaset bilimci Manfred G. Schmidt, Trump kaynaklı endişelerin anlaşılabilir olduğunu belirterek ABD Başkanı’nın Çin ile ticaret savaşı, Almanya’nın da aralarında bulunduğu müttefiklere karşı saldırıları ve uluslararası işbirliği alanlarından çekilmesinin güvensizliği körüklediğine dikkat çekti.

Halkın geçim korkusu koronavirüsü gölgede bıraktı!

Halk arasında koronavirüse yakalanma korkusu, en çok korkulanlar arasında ancak 17’nci sırada yer aldı. Salgına rağmen „ağır bir hastalığa yakalanmaktan“ korkanların oranı yüzde 32’de kaldı. Yüzde 42’lik kesim ise salgın hastalıkların sıkça ortaya çıkmasından endişe ettiğini belirtti.

AB ülkeleri için yapılan yardımlar vergi mükelleflerinin cebinden çıkması endişesi yer aldı.

Özellikle de yüzde 51’lik kesimin dile getirdiği geçim masraflarının artması korkusu yüzde 8’lik sıçramayla en çok korkulanlar listesinde onuncu sıradan ikinci sıraya yükseldi. Üçüncü sırada ise yüzde 49 ile, yüksek borç altındaki AB ülkeleri için yapılan yardımların Alman vergi mükelleflerinin cebinden çıkması endişesi yer aldı.

Ekonomik konjonktürün bozulması korkusu, bir önceki yıl yüzde 35 ile 14’üncü sırada yer alırken bu yıl yüzde 13’lük sıçramayla en büyük dördüncü endişe haline geldi. İşsizlik, ekonomik büyüme döneminde önceki yıllarda önemli bir endişe kaynağı olarak ifade edilmezken işsizliğin artmasından endişe edenlerin oranı yüzde 12’lik artışla yüzde 40’a yükseldi. Kendi işini kaybetmekten endişelenenlerin oranı ise yüzde 25’lerde kaldı.

Göç korkusu azaldı

Göçe yönelik korkuların önemli ölçüde azalmış olması. Almanya’ya yabancıların göç etmeye devam etmesi durumunda Almanlar ve ülkede yaşayan yabancılar arasında gerilim yaşanacağından endişelenenlerin oranı yüzde 55’ten yüzde 43’e gerileyerek altıncı sırada yer aldı. İklim değişikliğinden endişe duyanların oranı ise yüzde 40 oldu.

Terör ve siyasi radikalizm korkusu azaldı

Siyasi radikalizme karşı duyulan endişe yüzde 10 azalarak yüzde 37’ye, terör endişesi ise yüzde 9’luk azalmayla yüzde 35’e geriledi. Ancak ikinci bir koronavirüs salgın dalgasının ekonomiyi daha da derinden sarsacağı endişesi, ekonominin geleceğiyle ilgili yaygın belirsizlik hissini güçlendiriyor.