Almanya’da koronavirüsle mücadelede izlenen yol, iktidar ortağı Hristiyan Birlik partilerine desteği güçlendirdi. CDU ve CSU’ya halk desteğinde iki puanlık artış var. 22 binden fazla kişinin koronavirüs yüzünden hayatını kaybettiği İtalya’da ise aşırı sağın ( Irkçıların ) ivme kazanmasından endişe ediliyor. Nedeni, salgınla gelen ekonomik yıkım.
Merkel liderliğindeki Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlik’e (CSU) destek, Alman televizyon kuruluşu RTL/n-tv tarafından Forsa Enstitüsüne yaptırılan ankete göre bir hafta öncesine kıyasla iki puan artarak yüzde 39’a ulaştı. Diğer büyük anketlerde hiç bu kadar yüksek seviyeyi görmeyen muhafazakar bloğa destek, 2017’de yakalanan yüzde 32.9’luk oranı da geride bıraktı.
Muhafazakar bloğun koalisyon ortağı Sosyal Demokratlara (SPD) olan destekte ise düşüş var. Alman seçmenin SPD’ye desteği bir puan gerileyerek yüzde 16’ya düştü. Muhalefetteki Yeşillere desteğin de bir puan düşerek yüzde 15 seviyesinde olduğu bildiriliyor.
Ankete göre halkın yüze 47’si CDU/CSU’ya, ülkenin karşı karşıya olduğu sorunlarla baş edebilme konusunda güveniyor. Bu da Paskalya öncesine oranla desteğin yüzde 4 arttığı anlamına geliyor. Forsa bu sonuçlara, 14-17 Nisan tarihleri arasında 2 binden fazla kişiyle yaptığı anketle ulaştı. Anketin hata marjının +/-2.5 puan olduğu belirtiliyor.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra en ağır resesyon ( durgunluk ) riski ile karşı karşıya olan İtalya’da ekonomik tablonun aşırı sağın güçlendirmesinden ve İtalya’ya yardım elinin uzatmayan Avrupa Birliği ile ilişkileri zedelemesinden endişe ediliyor.
İtalya’daki son durumun 2019 yazına kadar ülkeyi koalisyonla yöneten göçmen karşıtı,(ırkçı ) aşırı sağcı Lig partisinin lideri Matteo Salvini’nin elini güçlendirebileceği ortaya koyuyor.
İtalya’da ekonomik darbenin çok sert olacağı konusunda herkes hemfikir. Eğer insanlar acı çekerse, ülke çapında öfke yayılır. Bu noktada aşırı sağcı propaganda çok etkili olur. Halkı demokrasi, hak ve özgürlükler konusunda yönlendirecek nüvelerin ise oldukça zayıf olduğu gözleniyor.
İtalya’da 22 bin kişiden fazla insanın hayatını kaybetmesine neden olan ve 169 bin kişiye bulaşan koronavirüs özellikle ülkenin kuzeyinde yer alan zengin bölgeleri de vursa da, halkın geniş kesimi ciddi sıkıntılarla karşı karşıya.
Koalisyonda korona çatlağı
Ülkede yaşanan sağlık krizi, halihazırda siyasi çekişme içerisindeki partileri geçici bir ateşkese zorladı. Ancak ekonomiyi yeniden canlandırmak adına hazırlıkların başlamasıyla merkez soldaki Demokratik Parti ve popülist Beş Yıldız Hareketi arasındaki kırılgan koalisyonda yeniden çatlaklar oluşmaya başladı. Koalisyon ortakları, ekonomiye ağır yük getiren sokağa çıkma kısıtlamaları konusunda fikir ayrılığı yaşıyor. Başbakan Guiseppe Conte, kısıtlamaları 4 Mayıs’a kadar uzatma kararı almıştı.
Son kamuoyu yoklamaları Conte’ye olan desteğin yüzde 63 seviyesine çıktığını gösteriyor. Ancak Lig partisinin kalesi konumundaki ülkenin kuzeyinde milyonlarca İtalyan ya zorunlu izne çıktı ya da işini kaybetti. Ülkenin finans başkenti konumundaki Milano’nun yer aldığı Lombardiya bölgesinde virüsle mücadele önlemlerinin gecikmesi, hükümet ve aşırı sağcı Lig partisi arasında tartışmaya neden oluyor.
Toplumsal huzursuzluk endişesi
İtalya’da ekonomik kriz nedeniyle oluşacak işsizlik, yoksulluk ve evini kaybetme gibi durumların hükümete karşı bir ayaklanmayı tetikleyebileceği yönünde endişelere de neden oluyor. İtalyan basınında yer alan haberlerde şiddet vakalarında ve intiharlarda artış olduğu bilgisi yer alıyor. İtalyan polisinin teyakkuza geçtiği ve özellikle Roma’nın güneyindeki fakir bölgelere ağırlık verileceği, koronadan sonra birde polis baskısının baş göstereceği belirtiliyor.