Magdeburg’daki Noel pazarı saldırısının ardından, göçmenlere yönelik ırkçı saldırılar hızla arttı. Saldırganın motivasyonu hala netleşmemiş olsa da, aşırı sağcı grupların bu olaydan cesaret alarak harekete geçmesi, toplumu derinden tehdit ediyor.
Şevket Dalboy
“Selam” şiddet önleyici merkezi, özellikle göçmenlere yönelik artan tehditler ve fiziksel saldırılar konusunda endişelerini dile getiriyor. Sokaklarda “terörist” ve “suçlu” gibi ırkçı hakaretlere uğrayan göçmenler, bu saldırıların sadece sözlü şiddetle sınırlı kalmadığını, tükürme ve itme gibi fiziksel saldırılarla da karşılaştıklarını aktarıyor. Birçok göçmen, güvenlik endişesiyle sosyal medyada birbirini uyararak kamusal alanlardan uzak duruyor.
Aşırı sağcı grupların, Almanya çapında giderek daha fazla görünür hale gelmesi, ülkede büyük bir tehlikenin habercisi. Neonazi gruplar, “Almanya uyan!” gibi yasaklı sloganlarla toplumu kutuplaştırıyor ve göçmenlere yönelik daha fazla şiddet talep ediyor. Eğer önlem alınmazsa, bu tür saldırıların artmaya devam edeceği kesin.
Aşırı sağcılık araştırmacısı David Begrich, saldırının ardından yapılan siyasetleştirme çabalarına karşı durarak, “Eğer bu ırkçı hareketlere karşı bir tepki verilmezse, bu saldırılar yalnızca başlangıç olacak” diyor.
Magdeburg’daki saldırı, sadece yerel değil, ulusal çapta bir kriz yaratabilir. Irkçı hareketlere karşı güçlü bir duruş sergilenmezse, toplumsal barış ciddi şekilde tehdit altına girecek ve Almanya’da daha fazla kutuplaşma yaşanacak.



































