Federal Almanya’da uzun süredir devam eden nitelikli eleman açığı tüm çabalara rağmen kapatılamıyor. Buda daha fazla vasıflı göçmene kapıların açılması gerektiğini dile ortaya koyuyor.

Alman Ekonomi Enstitüsü (IW) ile Alman Kalkınma Bankası (KfW) tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen bir araştırmanın sonuçları ciddiyetle ele alınmalı.

Şayet Federal Almanya’yı yönetenler yaklaşan ciddi tehlikeyi görmezden gelirlerse nitelikli eleman eksikliğinin „uzun vadede muhtemelen daha ciddi sonuçları olacağı muhakkak. Bu konu çerçevesinde yapılan haberlerde, gerçekleşen araştırmalarda sektör temsilcilerinin de daha fazla göçmen personele ihtiyaç duyulduğuna yönelik verileri ortaya koyuyor.

Uzmanlar neden uyarıyor?


Alman Zanaatkârlar Merkezi Birliği Genel Sekreteri Holger Schwannecke de katıldığı bir televizyon programında, vasıflı eleman eksikliğinde yaşanan sıkıntının kendi branşlarında da hissedildiğini belirterek, „Yeteri kadar nitelikli profesyoneller yok“ dedi. Bunun bazı nedenleri olduğunu belirten Schwannecke özellikle meslek okullarından mezun olanların sayısının on yıl öncesine göre yaklaşık 100 bin azalmasının sonuçlarına dikkat çekti.

Elbette bu azalmanın başlıca nedenleri var.

En başta da mesleklilere pek itibar edilmemesi ve gelecek kaygısı taşımaları öne çıkıyor.

İkincisi, Almanya’da daha 14 yaşında başlayan vur patlasın çal oynasın mantığı gençleri mestekten, genel olarak okumaktan, öğrenmekten, araştırmaktan ve sorgulamaktan uzaklaştırıyor.

Ama hiçbir şeyin sınırı yok.

Aileler çocuklarına neredesin diye dahi soramıyor ve genelde de sormuyor. Daha o yaşlarda hiç yaşamamaları gerekenleri yaşamak zorunda kalıyorlar. Özenti kültürü, alkol, saçma sapan programlar yapan jutubırların gençleri adeta eğitimsizliğe, mesleksizliğe, yozluğa, dağınıklığa ve daha birçok şeye teşvik etmesi gözardı ediliyor. Çocuk ve gençlık sayfalarındaki NETFİLİX filimleri gençleri gerçek dünyadan koparıyor. Homoseksuellik, lezbiyenlik, başına buyrukluğu, aile tanımazlığı, sevgi ve saygı değerlerini yok etmeyi adeta öğütlüyor. Kısa yoldan köeş dönmeyi anlatıyor.

Çok ciddi yasal değişikliklere ihtiyaç vardır.

Bu tür yayıncılar ve özel şirketlerin toplumu felakete sürükleyen uygulamalarına kesın bir dille yasak getirilmesi şarttır. Bunun demokrasiyle, insan haklarıyla, ifade özgürlüğüyle ilgisi yoktur. Toplumların biriktirdiği ne kadar değer varsa, onların yok edilmesi anlaşılır olamaz. Uyuşturucuya teşfik eden Rep ve benzeri içeriklerde ki kirliliklerde yasaklamalı. Kokainden, alkolden, küfürden geçilmeyen kliplerin yayını durdurulmalı ve asla müsahama gösterilmemeli.

Başına buyruk yaşamlar gençlerimizin geleceğini karartıyor.

Almanya’nın yanlış gençlik politikaları da büyük sorunlara kapı aralıyor. Şuan söylediklerimi oturup düşünün. Pisikoloklar gençlerle dolu. Jugendamt kurumu hiç olmadığı kadar yoğun çalışıyor. Çalışmalarındaki yanlışlıklarda cabası. Bu ortamda yetişmek zorunda bırakılan gençlerimiz kendilerine geldiğinde çok geç oluyor. Kendilerini toparlamakta zorlanıyorlar. “Kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz“ palavralarıyla toplum yeniden değersiz olarak dizayn ediliyor. Mesleksizliğin, eğitimsizliğin çoğaldığı, eğitimli ve mesleklilerin ise yaptıkları işi sadece para kazanacak bir mecburiyet görmesi, markalara, lüks araçlara ulaşmak için kullanmaları gençleri birbirleriyle acımasızca yarıştırıyor, haksız ve hukuksuz rekabetlere sürüklüyor. Almanya buna göz yummaya devam ederse ne disiplini kalacak, neden kalitesi. Demedi demeyin…