Büyük bir emek, özveri ve fedekarlıkla hazırlanan konularımızı Ego’larından arınmış, isim, makam ve mevki derdinde olmayan, tamamen öz kültürümüzün korunması için çalışan değerli bir ekibin ürünüdür.

Emeği geçen dost ve yoldaşlarıma çok teşekkür ediyoruz. Her bir başlık titizlikle araştırılmış, incelenmiş, yüzlerce kaynağa başvurulmuş bir çalışmadır. Herşeyin parayla alınıp satıldığı günümüzde kollektif bir çalışmayı ortaya koyanlara selam olsun…
Değerli okurlarımız, destanlar çalışmamızı gazetemizde yayınlamaya başlayacağız. Ardından aşağıda belirttiğimiz konularımzı da yayınlayacağız. Yüzlerce sayfalık bir çalışma olduğundan ne şekilde yayınlayacağımıza henüz karar vermedik.  Dili ve içeriğiyle keyf ile okuyup, bilgilerinizi tazeleyeceğiniz bir yazı dizisiyle sizleri buluşturacağız.

Ölüm kaçınılmaz olduğuna göre insanlar hangi değere sahip olmalıdırlar? Günümüz insanını da ilgilendiren bu soruya Gılgamış’ın verdiği cevap, dünya nimetlerinden bilgece yararlanmaktır.

En eski Türk destanları, Orta Asya’da yaşayan Türk boyları tarafından yaratılmıştır. Av törenlerinde, şölenlerde, yas toplantılarında ozanlar tarafından çalınıp söylenen bu destanlar, sözlü geleneğin ürünüydüler. Ancak Türker’in yerleşik düzenden uzun süre uzak kalmaları ve yazıyı geç kullanmaları sonucu bu destanların pek çoğu yok oldu. Çok sonraları yazıya geçirilenleri ise özgün biçimleriyle bugüne ulaşamamıştır. Bazı destanlar bütünlüğünü yitirmiş, biçim ve içerik değişikliğine uğramıştır.

Türk edebiyatında bilinen en eski destan Türklerin yaratılışını konu alan Yaradılış Destanı’dır. Türklerin yaratılışının mitolojik öyküsü olan bu destanı, Saka(îskit) Türkleri’nin destanı olan Alp Er Tunga izler. Bir kahramanı, yaptığı savaşları ve ölümüne ilişkin duygulan anlatan destan aynı zamanda bir ağıttır.

13. yüzyılda yazıya geçirilen Oğuz Kağan Destanı ise Oğuz Türkeri’nin atası olarak kabul edilen Oğuz Kağan’ın doğumu, yiğitliği, ölmeden önce ülkesini oğulları arasında paylaştırması gibi konuları ele alır. Göktürkler’den kalma Bozkurt Destanı’nda Göktürkler’in bir Bozkurt’tan türeyişi; Ergenekon Destanı’nda ise, büyük bir savaşta soyları kırıma uğrayan Göktürkler’in Ergenekon’a sığınmaları ve çoğalıp demirden bir dağı delerek dışarı çıkmaları anlatılır.

Cengiz Han Destanı, Kıpçak bozkırlarında ve Uygurlar’ın yaşadığı yörelerdeki Türk boyları arasında söylenen öykülerle, Moğol istilasından sonra Cengiz Han’ın kişiliği ve savaşları çevresinde oluşturulan öykülerin bir düzenlemesidir. Türklerin çok geniş bir alana yayılmış ve halk öyküsü özelliği kazanmış destanlarından biri de, Köroğlu Destanı’dır. Kazaklar’ın, Özbeklerin, Türkmenler’in, Tacikler’in ortak destanı olan bu halk öyküsü, aşıkların dilinde de çağdan çağa anlatılarak Anadolu’ya taşınmış, farklı tarzda yeniden üretilerek günümüze getirilmiştir… Devamı Welt Heimat Gazetemizde…

 

Gazetemizde yayınlayacağımız araştırma ve incelemelerimizin bazı başlıkları şöyledir:

HALKIN OLUŞTURDUĞU KURALLARI, DEĞERLERİ; ÖRF, ADET, GÖRGÜ VE GELENEKLER DESTANLARIN KÖKENİ VE ORTAK ÖZELLİKLERİ,
TARİHTE İLK YAZILI DESTAN: GILGAMIŞ DESTANI, ESKİ YUNAN DESTANLARI ,
TÜRKLERDE DESTAN GELENEĞİ, DEDE KORKUT HİKAYELERİ,
ANADOLU TÜRKLERİ’NDE DESTAN
DİVAN EDEBİYATINDA DESTAN
SAVAŞ DESTANLARI
EŞKİYA DESTANLARI
YERGİ, TAŞLAMA YA DA ELEŞTİRİ DESTANLARI
HALK EDEBİYATINDA DESTAN
KÖROĞLU DESTANI
KÜRTLERDE DESTAN GELENEĞİ
MEM Û ZİN DESTANI
ÇAĞDAŞ EDEBİYATTA DESTAN
ŞEYH BEDRETTİN DESTANI
KUVAYİ MİLLİYE DESTANI
DESTAN MÜZİK İLİŞKİSİ
Bu çalışmamız dizi şeklinde yayınlandıktan sonra ATASÖZLERİMİZ,
AĞITLARIMIZ,
KARDEŞLİK,
YARENLİK VE YAREN MECLİSLERİ
İMECE
ADAM OLMAK!
HALKIN ÇIKARCILIĞI VEYA “KÖYLÜ KURNAZLIĞI”
NAMUS
NAMUSLU YAŞAMAK
SÖZ NAMUSTUR
ESNAFLAR-AHİLİK
HALK VE TUTUMLULUK
EMEK
EMEĞE SAYGI
HALK VE TOPRAK
TOPRAK VE HASAT
ÇOCUKLARIMIZ
ÇOCUK OYUNLARI…
BAYRAMLAR
SİZ HANGİ TAKIMDANSINIZ?
VATAN HASRETİ
GURBET
HALK VE EV
KOMŞULUK
MİSAFİRLİK
“MİSAFİRİMSİN… GÖZÜM BAŞIM ÜSTÜNE…”
HASTALIK VE HASTA ZİYARETLERİ
GENÇLER VE YAŞLILAR
BÜYÜĞE SAYGI KÜÇÜĞE SEVGİ

VE DAHA BİRÇOK DEĞERİMİZ SİZLERLE BULUŞACAK…