Baden Württemberg’in başkenti Stuttgart’ta büyük çatışmaların yaşandığı ve 32 polisin yaralandığı, 40 dükkanın zarar gördüğü olayların zanlılarına ilişkin soruşturma Almanya’da tartışmalara neden oldu. Polisin zanlıların kökenini araştırması normal mi, yoksa bu ırkçılık mı olur sorusu gündeme düştü.

Şevket Dalboy

Almanya’nın lokomotif Eyaletlerinin başında gelen Baden Württemberg’in Başkenti Stuttgart kentinde 20 Haziran’ı 21’ine bağlayan gece şiddet olayları meydana gelmişti. Polisin yaptığı bir uyuşturucu kontrolü sırasında gerilimin tırmanması, kontrol edilenlere çevreden bazı grupların destek vermesi, sayılarının hızla artması ve az sayıdaki polisin etrafının sarılmasıyla olaylar kısa sürede büyümüş, çoğu alkollü olduğu belirtilen kalabalığın polise ve dükkanlara saldırdığı görülmüştü. Sosyal medyada çok sayıda görseli paylaşılan olaylarda 32 polis yaralanmış, 40 kadar dükkan zarar görmüş, bazıları da yağmalanmış, sokaklarda kandan oluşan ayak izleri meydana gelmişti.

Irkçıların propağandası: Göçmen veya mülteciler yaptı

Stuttgart polis teşkilatının olaylarla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında polis 39 zanlının kimliğinin tespit ettiğini açıkladı. Irkçı ve popülist çevrelerin zanlıların göçmen veya mülteci olduğuna dair iddiaları ve nefret söylemleri toplumsal gerilimi artırdı.

Stuttgart polis saygısızlığın boyutuna şaşırdık dedi

Stuttgart polisi, emniyet güçlerine saygısızlık yapılmasına alıştıklarını ancak kaldırım taşları, şişeler veya diğer malzemelerle ya da tekme atarak şiddete uğramalarının yepyeni bir gelişme olduğunu ve şaşırdıklarını belirtiyor.

Aralarında Türkiye kökenliler de var

Stuttgart’ta meydana gelen olaylara ilişkin 9 Temmuz günü Stuttgart Emniyet Müdürü Franz Lutz, belediye meclisi üyelerine bir rapor sundu. Bu rapora göre, 39 zanlıdan 27’si 14 ila 21 yaşlarında.

Olaylara karışanların 24’ü Alman vatandaşı

Şimdiye kadar kimliği tespit edilebilen 39 zanlıdan 24’ü Alman vatandaşı; Alman vatandaşı olan bu 24 kişiden 11’i ise göçmen kökenli, onlardan dördü de çifte vatandaş. Göçmen kökenli tanımını polis, ebeveynlerinden birinin göçmen kökenli olması halinde kullandığını belirtiyor.

Çifte vatandaş olan zanlılardan birinin Türk-Alman vatandaşlığının bulunduğu belirtiliyor. 39 zanlıdan geri kalan 15 kişinin yabancı bir ülke vatandaşı olduğu açıklandı ki altısının Avrupa Birliği ülkesi vatandaşı olduğu bildiriliyor.

Nüfus dairesine sormuşlar

Tam da bu noktada Stuttgart Emniyet Müdürü Franz Lutz, polisin birincil görevi olmasa da bu soruşturma kapsamında istenen bilgilerin bulunması için bazı zanlıların kökenine ilişkin tespitin gerektiğini, bunun için de nüfus dairelerine sormak gerektiğini belirtti.

„Beni kalıcı biçimde ürküttü“

Emniyet müdürünün bu açıklamasını Stuttgarter Zeitung adlı gazetenin zanlıların soy ağacının araştırıldığı şeklinde vermesiyle Almanya’da yoğun bir tartışma başladı. Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Eş Başkanı Saskia Esken, „Beni kalıcı biçimde ürküttü“ derken, polis kökenli Federal Meclis Yeşiller Milletvekili Irene Mihalic, „Soy ağacı araştırması yapıldığı yalanlandı ancak zanlıların göçmen kökenli olup olmadığına dair inceleme yapılması yalanlanmadı. Stuttgart polisi, köken araştırmasının suç olaylarının aydınlatılmasına nasıl hizmet edeceğine dair açıklık da getirmedi. Bu bir hukuk devletine yakışmıyor“ diyerek eleştirdi.

Strobl: Yargı sürecinden bağımsız tedbir amaçlı projeler

Stuttgart’ın bulunduğu Baden-Württemberg eyaletinin Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili İçişleri Bakanı Thomas Strobl ise emniyet güçlerini destekledi. Strobl, polisin soruşturmalar sırasında aile yapısı ve yaşam tarzına ilişkin inceleme de yaptığını, bazı nadir durumlarda zanlıların ebeveynlerinin uyruğuna da baktığını, bunun yargı sürecinden bağımsız tedbir amaçlı projeler için de mühim olduğunu söyledi.

Emniyet müdürünün raporu sunduğu protokol de yayınlandı

Stuttgart Emniyet Teşkilatı ise zanlılara yönelik soy ağacı araştırması yapılmadığını, bu terimin bile kullanılmadığını belirtti ve Pazartesi akşamı Emniyet Müdürü Franz Lutz’un raporu sunduğu oturumun konuşma protokolünün tamamını yayınladı.

Buna göre emniyet müdürünün soy ağacı araştırması terimini kullanmadığı, bazı zanlıların göçmen kökeni olup olmadığının incelenmesinden bahsettiği ortaya çıktı ancak tartışma buna rağmen dinmedi.

Talimatın Kretschmann tarafından verildiğinin ortaya çık

Bu arada köken araştırması için talimatın Yeşiller partili Baden-Württemberg Eyalet Başbakanı Winfried Kretschmann tarafından verildiğinin ortaya çıkması bile polisin eleştiri oklarına maruz kalmasını durdurmadı.

Polis: Kimseyi incitmek istemedik

Stuttgart polisi, dinmek bilmeyen eleştirilere cevap verirken, Twitter üzerinden yaptığı bir açıklamada, kendilerini yanlış biçimde ifade ettiklerini vurgulayıp, kimseyi incitmek istemediklerinin de altını çizdi.

Kretzschmar, kimi olaylarda zanlıların sosyal çevresinin, maddi durumunun, eğitim hayatının, çalışıp çalışmadığının belirleyici olabildiğini ancak etnik kökenin bu kriterler içinde yer almadığını belirtiyor. Soruşturma süreci için de zanlıların Almanca bilip bilmemesine bakıldığını zira bu bilginin zanlının çevirmene ihtiyacı olup olmadığında belirleyici olduğunu kaydediyor. İlaveten Almanya’ya kısa süre önce gelmiş kişiler söz konusu olduğunda, onların barınmasına veya sosyal destek verilmesi noktasında, örneğin savaş veya kriz bölgesinden gelmiş insanlar söz konusu olduğunda, onlara yönelik doğru bir program uygulanması için etnik kökenin olumlu rol oynayabildiğini hatırlatıyor.