Amerkinan emperyalizmi ön yıllardır Küba’da örgütlemeye çalıştığı karşı decrimcileri harekete geçirdi.

Şevket Dalboy

Küba’da binlerce kişi ekonomik kriz ve yaşam koşullarını protesto için sokağa çıktı.

„devrimi savunmaya“

Devlet Başkanı, Kübalıları „devrimi savunmaya“ çağırırken emperyalist ABD göstericilere polis müdahalesini kınadı. Daha düne kadar Amerika’da düzenlenen gösterilere mermiyle, bombayla, jopla, hatta insanları boğarak öldüren bir devlet, ıskal ve katliamların baş mimarı bir devlet, ırkçılığın ve sömürünün temsilcisi bir devlet, iki yüzlü ve sahtekar bir devlet bu gün Küba hakkında yorum yapma hakkının olmadığını düşünüyorum.

Küba halkının hedefinde olması gereken ABD emperyalizmidir.

Küba’da son yılların en büyük gösterilerin olduğu iddia edilen ve binlerce kişinin, ekonomik krizle gelen elektrik kesintileri ve gıda sıkıntısını protesto ettiği propagandası yapılıyor. Böyle olsa bile Küba halkının hedefinde olması gereken tek bir sorumlu ve suçlu vardır. O da ABD emperyalizmidir. Uyguladığı amborgo, örgütledği çeteler aracılığıyla Küba ekonomisini yok etmeye çalışıyor. Bu tam bir haydutluktur. Başkent Havana’da toplanan yüzlerce kişi „Özgürlük istiyoruz“ sloganları atarken, özgürlük ve geleceklerini gasp edenin ABD olduğunu görmek zorundadır.

Havana’ya 30 kilometre mesafedeki San Antonio de los Baños kentinde de çoğunu gençlerin oluşturduğu binlerce gösterici yaşam koşullarını protesto etti. Holguín, Matanzas, Çamaguey ve Santiago de Cuba kentlerinde de göstericiler sokağa çıktı.


„Cesedimizi çiğnemeniz gerekecek“

Küba Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel, protestoların merkezi durumundaki San Antonio de los Baños kentine giderek televizyondan halka seslendi. „Bu ulusun egemenliği ve bağımsızlığından vazgeçmeyeceğiz. Devrim dikte etmeye çalışıyorsanız cesedimizi çiğnemeniz gerekecek“ diyen Díaz-Canel, Kübalıları sokağa çıkarak karşı gösteriler düzenlemeye çağırdı. Devlet Başkanı, „Ülkenin tüm devrimcilerini, tüm komünistleri sokağa çıkmaya, provokasyonlara kararlı ve cesur bir şekilde karşı koymaya, devrimi savunmaya çağırıyoruz“ dedi.

ABD yaptırımlarının ve gizli örgütlenmelerinin de etkisiyle ekonomik kriz içinde bulunan Küba, koronavirüs pandemisinin şiddetlenmesi nedeniyle zor durumda.

Miguel Díaz-Canel, nisan ayında Kominist Parti yönetimini Raúl Castro’dan devralmış, 1959 yılında Fidel Castro’nun sosyalist devriminin ardından ilk kez benzeri eylemleri ABD kışkırtmayı başardı…