Biontech ve CureVac, aşı patentlerini diğer şirketlerle paylaşmaya ve yoksul ülkeler başta olmak üzere dünya çapında aşıya erişimi sağlamaya davet edildi.
Ümit Kalın
Aşı ve beraberinde ortaya çıkan eşitsizlik tartışmalarına hız verildi.
24 sivil toplum kuruluşundan açık çağrı!
Sağlık, insani yardımlar ve kalkınma alanlarında faaliyet gösteren 24 sivil toplum kuruluşu, Alman aşı üreticileri Biontech ve Curevac’ın sahiplerine yazdıkları açık mektupta, aşılara dünya çapında yeterli miktarlarda ve ödenebilir fiyatlara erişim sağlanması çağrısı yaptı.
“İnsanları ölüm ve acılardan korumak için”
Uluslararası Af Örgütü, Sınır Tanımayan Doktorlar, Oxfam ve Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün de aralarında bulunduğu kuruluşlar, koronavirüs pandemisinin başta yoksul ülkeler olmak üzere dünya çapında sağlık sistemlerini olumsuz etkilediğine ve milyonlarca insanı yoksulluğa sürüklediğine işaret ederek “İnsanları ölüm ve acılardan korumak, pandemiyi küresel çapta etkili bir şekilde geriletmek ve zararlı etkileriyle mücadele etmek için biyotıp şirketlerine önemli bir rol düştüğünü kaydetti.
Şirketlere milyonlarca euroluk kamu kaynağı
Covid-19’a karşı aşıların hızlı bir şekilde geliştirilebilmesinde Alman hükümeti dahil olmak üzere araştırma, geliştirme ve üretim faaliyetlerine kamu kaynaklarından aktarılan yüksek miktarların da katkısı bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, BioNTech şirketinin, kuruluş aşamasında Alman Eğitim ve Araştırma Bakanlığı’ndan 4 milyon ve 13 milyon euroluk iki ayrı kaynak, ayrıca yine aynı bakanlığın aşı çalışmaları için oluşturduğu özel program çerçevesinde 375 milyon euro ve Avrupa Yatırım Bankasından 100 milyon euro hacimli kredi ile kapsamlı bir şekilde desteklendiği vurgulandı.
Kamu parasından4 milyon dolar ve ardından 8,3 milyon dolara varan destek aldı!
CureVac şirketinin de 2020 başında Alman hükümetine yatırım çağrısı yapması üzerine Ekonomi Bakanlığının 300 milyon euro üzerinde kaynak sağladığı, şirketin ayrıca Eğitim ve Araştırma Bakanlığı özel programından 252 milyon euro, uluslararası aşı koalisyonu CEPI’den de 34 milyon dolar ve ardından 8,3 milyon dolara varan destek aldığı hatırlatıldı.
“Yükümlülüklerinizi yerine getirin”
Açıklamada “Kamu kaynaklarından bu kapsamlı desteğin dünya çapında insanların aşıya erişimini sağlama yükümlülüğü getirdiği kanaatindeyiz. Bu nedenle şeffaflık, ödenebilirlik, lisans, teknoloji transferi ve adil erişim garantisi bağlamında bu yükümlülüğü yerine getirmek üzere ne tür somut önlemler alacağınızı açıklamanızı rica ediyoruz” ifadelerine yer verildi.
Hiçbir şirketin tek başına yeterli kapsamda etkili ve güvenilir aşı üretecek durumda olmadığını belirten kuruluşlar, bu nedenle Covid-19 aşısı üzerinde çalışan şirketlerin teknolojilerini, bilgi-birikim, biyolojik materyal ve telif haklarını mümkün olduğunca hızlı bir şekilde Dünya Sağlık Örgütü şemsiyesi altında diğer aşı üreticileriyle paylaşmalarının önemine dikkat çekildi.
Şirketlere eleştiri de var
Sınır Tanımayan Doktorlar örgütünden Elisabeth Massute, Almanya gibi zengin ülkeler yaygın aşılama yaparken yoksul ülkelerde risk altındaki grupların yıllarca aşı beklemek zorunda kalmasının kabul edilemeyeceğini belirterek Malavi, Mozambik, Afganistan ve Brezilya gibi ülkelerde hızla artan vaka sayılarına dikkat çekti.
Dünya Tabipler Birliği Başkanı Frank Ulrich Montgomery de şirketlerin tavrını eleştirerek “kısmen Alman devletinin parasıyla finanse edilen BioNTech gibi bir firmanın ekonomik çıkarlar üzerine kurulu bir şirket haline dönüşmesinin” kabul edilemeyeceğini söyledi. Montgomery, şirketin müzakerelere “Amerikan yöntemleri ve yanında pahalı avukatlarla oturduğu” eleştirisinde bulunarak “Biontech’e bize bu şekilde muamele edemeyeceğini söylemek gerekiyor” dedi.